%C3%9CR_%C3%9CU/üst/
| |||||
AE_AH <-- ZU_ZZ --> AI_AL üstüst Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı: "Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor."- H. E. Adıvar. Bir şeyin görülen yanı, yüzü: "Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu."- M. Ş. Esendal. Bir şeyin dış yüzü, yüzey: "Ağzında lokmayı birdenbire yutmaya kıyamıyor, dilinin üstünde gezdiriyordu."- Ö. Seyfettin. Giyecek, giysi: "O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı."- L. Tekin. Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk: "Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi."- İ. O. Anar. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm: "Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz."- A. Ş. Hisar. sıfat Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan: "Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum."- R. N. Güntekin. sıfat Öte, arka: "Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım."- Y. Z. Ortaç. sıfat Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan: "Üst makam. Üst rütbedekiler."- . zarf Üzerinde: "Bugün üstümde bozukluk yok."- . "üst" nasıl hecelerine ayrılır üst İlgili Kelimeleraçık taşıtakordiyon alt deri alt etmek altın anızlı avantaj badem bıyık bastırmak başıboş bırakmak başına ekşimek başlık baştan savma bıyık bile bir sıra bitli bitli kokuş boğazına sarılmak bozyürük brıçka burun yapmak büyük çalışma dolabı çekişmek çıplak çift kapı dalfes damalı değer dehliz demet deruhte etmek dökmek draje dudak çukuru düğme dürtüklemek eğik yazı eğreti el koymak epiderm epifit eskülabi ezici ezmek faik faikiyet fark yapmak fetha | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |