haşlamak TÜRKÇE SÖZLÜK - HAŞLAMAK - haşlamak
Ana sayfa


haşlamak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Bir şeyi kaynar suya daldırmak:
    "Ben makarnaları haşlarken o da evdeki kısıtlı malzemeyle kekikli domatesli bir sos hazırlamaya koyuldu."- E. Şafak.

    (-i) Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek.

    Suda kaynatarak pişirmek:
    "Nine, yolda yerim diye iki yumurta haşladıydı teyze."- H. E. Adıvar.

    (-i) Kaynar sıvı bir şeyi yakmak:
    "Kaynar su ayağımı haşladı."- .

    (-i) Don, kırağı için bitkilere zarar vermek.

    (-i) Dalamak:
    "Böcek çocuğun bacağını haşlamış."- .

    (-i) Sızı vermek, acı vermek:
    "Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi."- P. Safa.

    mecaz Sertçe paylamak, azarlamak:
    "Recep'i kenara çekip fena hâlde haşladılar."- S. F. Abasıyanık.

    "haşlamak" nasıl hecelerine ayrılır
    haş-la-mak



    İlgili Kelimeler

    haşlama


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    1,391602E-02