İnanmak işi. Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme: "Kendi paylarına düşen fedakârlığı, devlet, millet uğrunda inanla, güvenle, umutla bir daha tazeliyorlardı."- R. E. Ünaydın. Tanrı'ya duyulan sınırsız inanış, iman, itikat. "inan" nasıl hecelerine ayrılır i-nan
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük