tartmak
| |||||
tartmak Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak. Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak. Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek: "Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli."- Ö. Seyfettin. mecaz Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek: "Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi."- A. Ağaoğlu. mecaz Dikkatle incelemek, değer biçmek: "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi."- P. Safa. "tartmak" nasıl hecelerine ayrılır tart-mak İlgili Kelimelertartıcıtartma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |