uzanmak TÜRKÇE SÖZLÜK - UZANMAK - uzanmak
Ana sayfa


uzanmak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Boylu boyunca yatmak:
    "Büyük bir karyola ve içinde ben uzanmışım, sen baş ucumda oturup sessiz bekliyorsun beni."- N. Hikmet.

    Gitmek:
    "Öğleden sonra Şişli'den Beyoğlu'na kadar uzandım."- Y. K. Beyatlı.

    (nsz) Bir alana yayılmak:
    "Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında, bu iki gölgenin umumi şekilleri görülüyor."- P. Safa.

    (nsz) Bir şey boyunca sıralanmak:
    "İncecik ırmaklar vardı ki kenarları boyunca uzanan sazlıkları arasından pembe tüylü flamingolar gezinirdi."- Y. K. Karaosmanoğlu.

    Yetişmek, ulaşmak.

    Vücudunu yöneltmek veya vücuduyla birlikte kolunu uzatmak:
    "Cici Bey balkondan ablasının penceresine bir daha uzandı."- H. R. Gürpınar.

    "uzanmak" nasıl hecelerine ayrılır
    u-zan-mak



    İlgili Kelimeler

    uzanma


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,046875