varmak
| |||||
varmak Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak: "Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne?"- İ. Özel. Belli bir duruma veya düzeye gelmek: "Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı."- . Hoş olmayan bir sona ermek: "Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun."- P. Safa. Bir şeyi iyice anlamak veya duymak: "Tadına varmak. Sırrına varmak."- . (-i) Acımadan, çekinmeden yapmak: "Eli varmak. Dili varmak."- . Kadın, evlenmek: "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya"- A. M. Dranas. Bir durumdan başka duruma geçmek: "Secdeye varmak. Uykuya varmak."- . "varmak" nasıl hecelerine ayrılır var-mak İlgili Kelimelerdayamakdayanmak kavuşmak muvasalat etmek ulaşmak varma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |