yağlanmak
| |||||
yağlanmak Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak: "Kürekler yağlanmamış olmalı. Deniz yükseldi mi gacırdıyor, sonra gucurduyor deniz alçalırken."- Z. Selimoğlu. Yağ oluşmak: "... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var."- M. Ş. Esendal. Yağdan kirlenmek: "... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş..."- M. Ş. Esendal. Yağ sürünmek: "Artık çayırlıklarda soyunup yağlanıp güreşemiyorlardı."- Ö. Seyfettin. "yağlanmak" nasıl hecelerine ayrılır yağ-lan-mak İlgili Kelimeleryağlanma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |